
Ben aklımda iz bırakan dört sahneye odaklanmak istedim.
1. Gün batımında Tanrı ve İnanç hakkında konuşma
En çok etkilendiğim sahne; Frank ve Mary'nin gün batımında Tanrı ve İnanç üzerine konuşması. Bu diyalog çok hoşuma gitti. Bir çocukla bu konularda konuşmak için güzel bir örnek. İzlediğimde Frank karakterinin bu kadar derin olması beni şaşırtmıştı. Film devam ettikçe cevabı da şak diye geldi, mahkeme sahnelerinde Frank' in aslında bir Felsefe profesörü olduğunu öğrendik. Bu basit gibi görünen derin diyaloğun da gün batımında ses ışık ile çekilmesi de şahane olmuş.
Mary: Tanrı var mı?
Frank: Bilmem.
Mary: Söylesene.
Frank: Bilsem söylerdim. Ama bilmiyorum. Hiç kimse bilmiyor.
Mary: Roberta biliyor.
Frank: Hayır. Roberta'nın inancı var ve inançlı olmak güzel şey. Ama inanç düşündüğün, hissettiğin şeydir. Bildiğin değil.
Mary: Peki, ya İsa?
Frank: Kendisini severim. Dediklerini yap.
Mary: Peki İsa Tanrı mı?
Frank: Bilmiyorum. Bir fikrim var. Ama bu benim fikrim. Yanılıyor olabilirim. O yüzden kafanı karıştırmak istemem. Kafanı kullan ama bir şeylere inanmaktan korkma.
Mary: Televizyonda bir adam gördüm. Tanrı yok diyordu.
Frank: Televizyondaki ateistler ile Roberta arasındaki tek fark Roberta seni seviyor. Yardım etmek istiyor. Bak ne diyeceğim, öyle ya da böyle sonunda hep beraber olacağız. Sen de bunu soruyordun, değil mi?
Mary: Tamam
Frank: Kendine dert edecek başka şeyler bulsana.
Mary: Olur.
2. Kedi ve Kum Kuşları Hakkında Konuşma
3. Hastanedeki Doğum Sahneleri
Açıkçası bu sahneleri sevdim mi yoksa yapmacık ve gereksiz mi buldum karar veremiyorum. MAry'nin kafasındaki 'istenmeyen bir çocuktum' düşüncesine karşılık bir hastaneye götürülüp bekletiliyor. Onunla beraber biz de merakla bekliyoruz. Sonrasında yaşanan doğum haberleri sonrası sevinç sahneleri yüzümüzü güldürüyor. Müzikle beraber çok da duygusal ama Mary'nin kafasındaki sorulara doğru cevap bu değil gibi. Yine de izlerken etkilendim ve aklımda kaldı.
4. Final Sahnesi
Finalde Frank ve annesinin konuşmasında çok küçük ama çok sarsıcı bir ayrıntı var. Kadının da yüzündeki ifadesinden anlıyoruz. Bu finali ve finaldeki o ayrıntıya bayıldım.
Frank: Kastettiği senin ölümündü.
Dan dan dannnnn......Tek kelime tek atış ve tam isabet. Evelyn 'in surat ifadesi.
Yazar Tom Flynn artık radarımızda olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder